Milano Viale Premuda'daki “Caffè Achille” aile barında çalışan Achille Gaggia, müşterilerin zevklerinin değiştiğini ve tüm kahve ekstraksiyon sürecinin iyileştirilmesinin gerekli olduğunu fark etti. Estetik ve her şeyden önce lezzet anlamında yeni ihtiyaçları karşıladı. Achille'e göre, zamanın kahvesi o kadar acıydı ki, kendisi bunu "sisli bir Milano'da yürümek" olarak tanımlıyordu. Bu yüzden, barının deposunda mükemmel espressoyu bulmak için yeni ekstraksiyon sistemlerini incelemeye ve test etmeye başladı.

Achille, kendisi gibi kahvenin iyileştirme arzusunu paylaşan mühendis Antonio Cremonese ile yaptığı görüşmelerin sonrasında çalışmalarını iyileştirmeyi başardı ve "a torchio" sistemini (adını daha sonra Lampo olarak değiştirdi) icat etti. Yeni mekanizma, buhar kullanımını kesin bir şekilde bıraktı. Böylece baristalar, sıcak suyun öğütülmüş kahvenin içinden basınç altında geçirdiği tüm işlemi doğru bir şekilde yönetebilmeye başladı.

5 Eylül 1938'de Achille'in bu yenilikçi mekanizması, buhar yerine sıcak su basıncını kullanarak yumuşak bir "doğal krema" katmanı ile karakterize edilen lezzetli bir espresso elde etmeyi mümkün kıldı. Bu gerçek bir devrim İtalyan Espresso'nun modern dönemi başlıyordu.

Kahve kremaları için yeni dağıtma grubunu tanıtmak için Gaggia, Milan'daki 1939 Fiera Campionaria Fuarında “Lampo”yu sergiledi. Achille'nin amacı, bu yeni grupları kafe sahiplerine satmak, yerine önceden yerleştirilmiş makinelerle değiştirmekti. Maalesef operasyon kolay değildi: Tek çözüm, yeni sisteme uyan espresso makinelerini üretmekti.

Achille Gaggia, 1947'de kaldıraçlı bir pistonlu pişirme mekanizması için ikinci patentini tescil etti. Bu mekanizma fikrinin, hidrolik sistem kullanan bir ABD askeri cipinin pistonlu motorunu gördükten sonra aklına geldiği söyleniyor. Bu yeni patent sayesinde yüksek basınçlı sıcak su, öğütülmüş kahveden geçti ve tüm harika aromalarını ortaya çıkardı. Artık baristalar sadece 25-30 saniyede kremsi ve lezzetli bir espresso alabiliyordu ve patentin seri üretimi artık hazırdı.

Achille Gaggia, girişimci Carlo Ernesto Valente'nin de işbirliğiyle "Officine Faema Brevetti Gaggia" yı kurararak ilk espresso makinesi: Tipo Classica'yı üretti. Bu makine tam anlamıyla teknolojik ve estetik bir devrimdi. Yatay olarak geliştirilmiş, güzel kolları, kusursuz sloganı ve logosu ile üst üste birden fazla gruba izin veren bir tasarımı vardı. Espresso hazırlamak için bu kolları hareket ettiren baristalar sahnedeki gerçek bir sanatçıya benziyorlardı.

Eşsiz Gaggia espresso: Patentli mekanizma, kahvenin doğal yağlarını, içeceğin üzerine kremsi bir köpük tabakası oluşturacak şekilde, kusursuz bir tada sahip hale getirebiliyordu. Kısa bir süre sonra Gaggia, Milano'daki Motta ve Biffi gibi en zarif kefelere "doğal kahve kahvesi kreması" yazan büyük ilanlar ile birlikte bu makinelerini yerleştirdi. Espresso modası başlıyordu...

Achille, mühendis Armando Migliorini'nin de yardımıyla zarif çizgiler ve etkileyici bir tasarıma sahip olan İhracat tipi, Internazionale, Spagna ve Treno gibi birkaç yeni makine tasarladı ve üretti. Bu tasarımlar sayesinde baristalar ilk kez espressoyu hazırlarken müşterileriyle yüz yüze gelmeye başladı. Artık makinelerin arkası müşteri ile iletişim kurmanın yeni bir yolunu temsil ediyordu. Üstün pazarlama becerilerini sergileyen Achille bu fırsatı değerlendirdi ve "Crema caffè naturale - Funziona senza vapore” (Doğal kahve kreması - Buharsız Çalışır) sloganını ilk bulan kişi oldu.

Cafe espresso'sunu ev konforunda sunmanın bir yolunu geliştirmeyi amaçlayan Gaggia, çalışmaların ardından, ev kullanımı için ilk makinesini olan Gilda'yı piyasaya sürdü. Tamamen el işçiliği ve titizlikle yapılan bu makine, piston basıncı ile aktif hale getirilmişti. Bir rivayete göre Gilda ismini (1946) Rita Hayworth'un canladırdığı ikonik bir karaktere borçludur. Bir süre sonra "Tipo-Iris" ve "Tavşan Kulağı" adı verilen ünlü ve unutulmaz "Tipo-Gilda 54" üretildi.

Dünyaya espresso makinelerinin yayılması başlamıştı. Büyülü Londra ilk duraktı ve Gaggia Büyük Britanya'ya ihraç edilen ilk İtalyan markası oldu. Gina Lollobrigida - "Bar Italia", "Sirocci Bar", "El Cubano" ve "Fransız Evi" tarafından açılan ünlü "Moka Bar" da, Gaggia makineleri tezgâhlarda parlıyor ve günde 1000 kişiye hizmet veriyordu. Yenilikçi "doğal kremalı espresso" ifadesi ile yapılan kapuçinolar, gençleri, ünlü yazarları ve oyuncuları çok memnun etti.

Gaggia artık kültbir  markaydı. Danimarkalı catering şirketi "Oluf Brønnum", Gaggia "Tipo Internazionale" ile aynı şekilde "Mobil Kantin" yarattı.

Yurtdışına göç eden birçok İtalyan sayesinde, espresso kültürü Afrika, Amerika ve Avustralya'ya ulaştı. Bu sırada Gaggia, kaldıraç sisteminin verimliliğini mükemmelleştirmek için tasarlanan “Tipo-Amerika" yı piyasaya sürdü. Daha sonra ise kolu yavaş yavaş değiştirerek espresso demlenmesini kolaylaştıran devrimsel "Autono-Matic" geldi.

Achille Gaggia'nın erken vefatından sonra yönetim oğlu Camillo'ya ve iş ortağı Armando Migliorini'ye geçti.

Şirketin elde ettiği büyük başarılar sonrasında ve artan dünya çapındaki ihtiyaçları karşılamak için üretimin daha büyük binalarda yapılmasına kararı verildi: Bu kararlar sonrası Robecco Sul Naviglio'da (Milan) “Gaggia S.p.A.” açıldı.

Malzemelerle ilgili tasarım ve araştırma her geçen gün daha önemli hale geldi ve Gaggia, yeni tasarımcılarla işbirliği yapmaya başladı. Bu türden ilk proje Giuseppe de Gotzen ile yaratılan "Tel 70" oldu. Dökümlü Silumin kaporta, yatay bir ısı eşanjörü ve neon tüple geçen iki dış yüzeyi bulunan farklı renkleri mevcuttu. De Gotzen ile yapılan bir diğer işbirliği ise 1975 yılında yapılan "Modello 80" içindi.

Gaggia'nın ailelerin günlük yaşamının bir parçası olma arzusu, evlere kahve dükkanları ile aynı espressoyu getirme isteği ile arttı. Piyasaya sürülecek ilk model "Duo" idi, ancak "Baby Gaggia" lansmanı ile bu rüya gerçek oldu. Japon tasarımcı Makio Hasuike ile tasarlanan, büyük ölçekte üretilen ilk espresso makinesiydi. Özel kompakt tasarımı ve üretilen kahvenin kalitesi ile Baby Gaggia, İtalyanların evlerine ve gönüllerine hemen girerek evlerin olmazsa olmazı oldu.

80'ler: plastik, parlak renkler ve çoklu estetik yenilikler. Plastiğin kolay şekillenebilirliği, yenilikçi şekiller ve renk kombinasyonlarının önünü açtı. Gaggia giderek artan bir şekilde yeni ürünlere odaklanmakta, yeni ürünler üzerinde çalışmakta ve piyasaya sürmekteydi. Hepsi ev içi kullanım için olan "Baby re-design", "Espresso", "Gran Gaggia", "Dandy" ve "Fantastico" modellerinin üretimini başlattı. Şirketin bu yeni pazarın lideri olmayı hedeflediği açıktı.

Gaggia, bu yıl piyasaya "Klasik" modelini sundu. Paslanmaz çelik gövdeli ve kalın çizgilerle karakterize edilen bu yerli espresso makinesi, Gaggia'nın uzun mesleki geleneğini eşsiz bir tasarımla mükemmel bir şekilde birleştirdi. Çıktığı günden beri tüm dünyada sevilen Classic, markanın güvenilirliğinin ve kalitesinin her zaman en çok satan sembolü olmuştur.

Gaggia, 1993-1998 yılları arasında ürün yelpazesinin gelişimine odaklandı. Yenilikçi ve estetik tarzda karakterize edilen yeni modeller oluşturmak için çeşitli tasarımcı ve mimarlarla çalıştı. Manuel olan "Paros" ve "Carezza" makinelerinin yanı sıra, Gaggia ilk otomatik espresso makinesi olan "Automatica Gaggia" yı yarattı.

Şirketin çoğunluk payı Saeco tarafından satın alındığında, Gaggia, makine arzını tam otomatik bir sistemle mükemmelleştirme fırsatını buldu. Bu dönemde "Syncrony Digital", "Syncrony Logic", "Titanium" ve "Platinum" modellerini piyasaya sürdü. Bu sayede Ev tipi kahve makinelerinin yeni dönemi başladı. Artık sadece tek bir düğmeyle, kahveyi tamamen öğüten, presleyen ve doğrudan fincana doldurabilen makineler evlerde yerini aldı.

Gaggia'daki üretim sahası Robecco Sul Naviglio (MI) 'dan Gaggio Montano (Bologna)'da ki Saeco International Group'a taşındı.

Bir başka çağın başlangıcı: Gaggia'nın çoğunluğunun Saeco Group ile birlikte Royal Philips Electronics'e satılmasıyla başlar. Çokuluslu Hollandalı şirket, Gaggia'nın potansiyelini ortaya çıkardı ve markayı geliştirmek için yatırımlar yaptı.

Achille Gaggia patentinin 75. yıldönümü kutlamaları vesilesiyle, Grup, Gaggia'nın yerli espresso makineleri pazarındaki rekabet gücünü arttırmak amacıyla ürün yelpazesini yeniledi. Şirket, geleneğe ve şirketin değerlerine ve ülkesine olan güçlü bağın altını çizen tarihi GAGGIA MILANO logosuna geri döndü.

Entegre bir iletişim ve daha güçlü bir marka kimliğine sahip olmak amacıyla Gaggia'nın dijital kimliğinin geliştirilmesi. Kahve severlerin ve meraklıların "Gaggia ailesi" hayat buluyor…

Gaggia, yeni ilginç projeler için ilham alarak köklerine ve tarihine saygı duyuyor. Önemli ürün lansmanlarından sonra – New Classic, Cadorna serisi, Magenta serisi, yeni pro aksesuarlar ve kahve serileri yanında şirket, Gaggia Accademia'yı pazara sunuyor. Bu yeni tam otomatik makine, daha önce hiç görülmemiş kahve deneyimleri için düşünülüyor. Geleceğin ev baristaları için yeni bir evren.